Gözde, 11 yıldır çeşitli özel okullarda müzik öğretmeni olarak çalışıyor. Aynı zamanda yaşayan zararsız tüm canlılara ve doğaya aşık. Öyle ki öğretmenlik dışında müzisyenlik yaparak pati dostlarının tedavi ve mama masraflarını karşılıyor. Neredeyse çocukluğundan beri kuş, balık, kedi, köpek ne varsa aile bireyi olmuş. Son 3 yıldır daha bir farkındalığı olmuş ve kısırlaştırma, yuvalandırma, geçici yuvalık derken evde ki tek kedi nüfusu, üçe çıkmış. E tabi ortada aşk olunca bırakmak ne mümkün. Böylece artık evinde Kiraz, Susam ve Zeyna ismindeki kedi kızları ile yaşamaktadır.
Pati Çetesinin saha çalışmalarının baş yıldızı olup, yuvalandırma ondan sorulur. Çete dayanışması ile daha da güçlü olacaklarına inanıyor. Ve satın almayın, sahiplenin, dostlarımız satılık değildir diyor.
Benim hikayem ise geçtiğimiz Mart ayında geçirdiğim epilepsi nöbetlerinden dolayı değişti. Beni sahiplenen aile gözlerim görmediği ve bir de epilepsi hastalığım çıktığı için beni istemediler. Şimdiki canım annem (ona ve her şeye sonsuz sevgi dolu bir kediyim) beni aldı ve geçici olarak tekrar misafir etti. Bu süreçte tedaviye başlandı ama annem benden ayrılamadı. En büyük sebebi de” bir daha kimseye güvenemezmiş”. Çünkü benim gibi engeli olan canlılara daha özenli olmak gerekirmiş. Bu yüzden ailenin 3.kızı oldum. Küçük olan Zeyna ile aramız çok iyi. Benimle oynuyor ve sayesin de 1 kilocuk verdim Evin en büyük kızı Kiraz hala pas vermiyor ama bu sevimliliğim ve tatlılığımla onunda tatli kalbini çalarım.
Ayrıca annem ve babam benim dışımda baktıkları 2 kızlarını da sokaktan kurtarmışlar. Mesela Kara kuzu Zeyna’mız (annem öyle sever) 3 günlük ve soğukta donmak üzereyken bulunmuş. Annem onu beslemiş, bakmış ama yuva bulamayınca evin 2.prensesi olmuş.
Kiraz hanım ise (annem ona Royal diyor ) 4 yıldır bu evin prensesi ve o da yavru iken bulunmuş. Bizim hikayemiz böyle ,umarım bir çok patili dostum da patili çete üyelerimiz kadar şanslı olurlar.