LEA VE CAT

Eğer bizi kurtarmasaydı bizler de annem gibi üretmek üzere kullanılacaktık. İkimizi de İstanbul’a getirip tedavi ettirdi, kardeşimi iyi bir aileye yerleştirdiler. O kadar tatlıydım ki, bana aşık olup vazgeçemediler. Evlerinde benden önce sızmış ve prensesliğini ilan etmiş olan kedileri Cat olsa da tereddütsüz beni de kucakladılar. Böylece Bodrum’da başlayan serüvenim önce İstanbul’a, şimdi de Londra’ya uzandı. Bana öyle iyi kıyamıyorlar ki, o kadar şımartıyorlar ki, dedim ki bir güzellik yapayım ve temel komutların hepsini kendim öğreneyim. Tenis toplarına takıntım var, keyiften yerimde duramıyorum. Onun dışında ayakkabı dişlemek ve tuvalet kağıdı çalıp etrafa dağıtmak hobilerim arasında. Duydum ki annem Ela çeteye girmiş, çok sevindim. Benim gibi zorda olan canların kurtarmak için her şeyi yapacağını biliyorum. Laf aramızda, takıntılıdır. Sokaktaki dostlarımızemin olsunlar, bu çete onları kurtaracak!LEA – ELA

Greetings gang! İsmim Cat. Daha sonradan annem olan kadının çok kediyi önce iyileştirip sonra sahiplendirdiğini duyunca, güvenlikleri aşarak çalıştığı ofisin içerisine kadar süzüldüm. Sekiz aylık olduğum için yuva bulmakta zorlanacağını düşündü, hafta sonunu geçirmek için beni evine götürdü. Babam çok iyi yürekli ve sevgi dolu bir adam. Bunu fark ettiğim anda bütün hafta sonu kucağından inmedim, karnımı bile sevdirdim. Pazar akşam babamın “benim kedimi kimseye veremezsiniz” dediğini duydum ve prenseslik pozisyonunu kaptım. Lea aramıza katılana kadar bir elim yağda birelim balda yaşıyordum. İki aylık minik bir köpeğin gelmesi konusunda annemve babamla hiç de aynı fikirde değildim ve ilk iki hafta epey sorun çıkardım ama kimseyi yıldıramadım. Artık birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz, ben prensesim o ajan. Annemin çeteye girmesine sevindim ama umarım yeni ajanları başka yuvalara sahiplendirir.